Hayatı atlayarak yaşayanlardan mısınız?
- onur ekici

- 26 Eyl
- 1 dakikada okunur
Günlük hayatta sabah 8’den akşam 5’e kadar iş, toplantı, mesajlar derken bir çok şeyi aynı anda yapmaya çalışıyoruz ve bu da ister istemez bir şeyleri kaçırmamıza yol açıyor. yemeğimizi hızlıca geçiştiriyoruz, kahvemizi bilgisayar başında içiyoruz, hatta kısa bir yürüyüşü bile telefonla konuşarak tamamlıyoruz. bir yandan yapılacaklar listesi kafamızda dönüp duruyor; “şunu da bitireyim, bunu da halledeyim” derken gün bitiyor ama aslında tam olarak hiçbir anın içinde olmuyoruz.

İzlediğimiz videolar bile bundan nasibini alıyor. youtube’da videoyu 2x hızda oynatmak ya da bölümleri atlayarak izlemek artık normal. İnstagram’da 15 saniyelik reels’leri tercih ediyoruz ve platform bile bu eğilimi görüp videoları 2x hızda oynatma özelliğini getiriyor. şirketler bile farkında: hepimiz zamanı hızlandırmaya çalışıyoruz. “daha hızlı izle, daha çok gör, daha az vakit kaybet” mantığı hayatımızın parçası olmuş durumda.
Bu sadece ekranda değil. günlük işlevler, uyku, yemek… her alanda aynı telaş. Uykudan kısarak güne daha fazla saat eklemek, öğle yemeğini üç lokmaya indirmek, bir yandan maillere bakarken bir yandan notlar almak. Sanki gün yetmiyor ve biz her anı “ileri sarma” modunda geçiriyoruz. bazen bir arkadaş sohbetinde bile zihnimiz başka yerde; bir sonraki toplantı, gönderilecek mail, yapılacak işler.
Ama farkında mıyız? bu hızın içinde tadını kaçırdığımız küçük anlar var. sabah kahvesinin kokusu, yolda rastladığımız güzel bir manzara, yemeğin gerçek lezzeti… Belki de mesele daha çok şeye yetişmek değil, yaptıklarımızın tadını gerçekten almak. kahve molasında sadece kahve içmek, yemeği acele etmeden yemek, yürürken etrafı fark etmek.
zamanı hızlandırmak yerine, anı yavaşlatmayı hatırlamak gerek. çünkü gün sonunda hafızamızda kalanlar “2x hızında” yaşadığımız anlar değil; gerçekten hissederek içinde bulunduğumuz anlar oluyor. belki de kendimize sormamız gereken en önemli soru bu: biz gerçekten yaşıyor muyuz, yoksa sadece “Hayatı atlayarak yaşayanlardan mısınız?”



Yorumlar